Fikri Günay
29 Mart 2025, 18:18 | Ülke
BARIŞ SÜRECİ Mİ, CUMHURBAŞKANI SEÇİMİ Mİ? (Fikri Günay)
27 Şubat tarihinden bu yana gündemde olan Öcalan’ın tarihi manifestosunun genel çerçevesi anlaşılmış oldu.
Manifestonun, ‘son iki yüzyılın tüm tarihsel sorunlarına cevap olma içeriğine sahip olduğu’ iddiasında olması nedeniyle, neredeyse her cümlesini hem ayrı ayrı ele almak, hem de bütünsel ele almak, son günlerin tüm yazılı ve görsel medyasının ana gündem konusu oldu.
Tabii bunca yazılan ve söylenene rağmen henüz tam anlaşıldı da diyemeyiz. Çünkü Kur’an tefsircileri gibi, içeriğinde olmayan anlamlar yükleyerek “çağrı”ya keramet yükleyenler de az değil. Fakat genel bir görüş de oluşmuş durumda.
Genel olarak dile getirilen görüşler, süreci şimdilik etkilemiyor gibi; öyle de, bu belirsizlik nereye kadar sorunsuz gider.
Ana sorun olarak ikinci kez başlanan barış ve çözüm sürecine AKP ile CHP’nin, Cumhurbaşkanlığı yarışına kilitlenen Türkiye egemen siyaseti, bu sorundan(Kürt sorunu) dolayı ikinci kez ‘çamura’ yatacak gibi görünüyor.
Ana muhalefet CHP’nin herhangi bir yetkilisinden; Kürt sorunu ancak TMM de çözülür çıkarımından başka bir görüş söylemi duymadık.
Söylem de yok, pratik olarak da bir şey görmedik. Örneğin; Tecrit hem İmralı için kalksın, hem tüm siyasi tutsaklar için çözüm getirilsin, Kürt halkına eşit yurttaşlık resmi hale getirilsin, tüm halklara anadilde eğitim kabul edilsin, vb. hiçbir açıklama duymadık CHP’den. CHP’nin kurucu parti olduğunu vurgulayarak, iktidar mücadelesini Cumhurbaşkanını seçme soruna indirgemeleri, CHP’nin ne yapa(ma)cağını kitlelerden saklamaktan başka bir şey değildir bence.
Faşist AKP-MHP iktidarının uyguladığı faşist yöntemler –tüm muhalefeti her türden devlet kurumunu- kullanarak, faşizmin ancak, devrimci şiddet ile yok edilmeden bir ülkeye demokrasinin her çeşidinin –burjuva ve sosyalist- gelmeyeceğini bilmeyen CHP’ye umut bağlamak ne kadar doğrudur?

CHP’nin, Kemal Kılıçdaroğlu’nun 6’lı masayı oluşturduğunda, tek adam rejiminden, güçlendirilmiş parlamenter rejime geçilecek söylemini bile duymuyoruz son günlerde.
CHP uzun zamandır sokağa çıkmanın ne anlama geldiğini bile bilmiyordu. Ekrem İmamoğlu’nun tutuklanmasıyla Saraçhane’yi bir direniş alanı haline getiren CHP yöneticileri, faşizmin tabiatında olan şiddet içgüdüsünün -akrep misali- ortaya çıkmasıyla dağılmaya doğru meyiller görülmeye başlarken, özlenen GENÇLİK, barikatları yıkarak, meydanlara çıkmasıyla, seçim atmosferinin seyri değişmeye başladı.
Ve CHP’nin genç genel başkanı Özgür Özel’in aklına, kitleleri sokak ve meydanlara davet etmek geldi!
Bugün sahalara çıkan gençliğin motor gücü olması olasılığının, olup olmadığı tartışılmaya başlaması, Gezi Direnişi ile karşılaştırarak, kendiliğinden mi sokaklara çıkıldı, yoksa örgütlü mü olduğu tartışılıyor.
Bir de 68 kuşağı ve 78 kuşağının direnişleri anımsanarak, Z Kuşağı veya X kuşağı mı olduğu tartışmaları var ki, anlayan beri gelsin!
Bana göre Kapitalist Sistemin bir yansıma krizi olan Türkiye gibi, geri kalmış veya geri bıraktırılmış tüm ülkelerde, doğrudan demokrasi veya devrim hedefine kilitlenmiş, bir avuç burjuvazinin dışında kalan sınıf ve halk tabakalarını bünyesinde bulundurabilen bir siyasi yapı olmadan, faşizm yenilemez.
Bu çıkarımın anlamı, şu anda sahalarda olan kitleye, “boşaltın meydanları, bir örgüt önderliği olamadan, halklar özgürlüğe ulaşamaz” demek değildir tabii.
Çünkü Kölecilikten başlayan emek ve özgürlük mücadelesi siyasi yapılar gündemde olmadan, halkların hak mücadelesi, kendiliğinden, yaşanan somut koşullara göre sandık, oda, dernek, sendika gibi ekonomik-demokratik mücadele vardı zaten.
Halkların mücadele tarihi bize, siyasi yapılanma olmadan, egemenlerin yenilememiş olduğunu göstermektedir.
Çünkü ekonomik yapılar sadece, dar bir halk kesimini kapsarken, siyasi yapı ise tüm halk katmanlarını kapsamak zorundadır.
Siyasi yapılar tüm kesimleri asgari düzeyde bünyesinde bulunduramazsa, bugünkü Türkiye’de olduğu gibi etkisiz demokrasi olur ve bizim gibiler de, gezi mi daha örgütlüydü, bu günlerde meydanlarda görünmeye başlayan gençlik mi daha örgütlüdür tartışmalarını yapmaktan başka bir şey yapamayız.
O zaman haydi yeni bir şey yapmaya!
Yorumlar (0)
Yorum yapabilmek için giriş yapmalısınız.
Henüz yorum yapılmamış. İlk yorumu siz yapın!
Yazarın Diğer Yazıları
- Demokrasi (Devrim) Güçleri Ne Yapmalı? -2- (Fikri Günay)
- DEMOKRASİ (Devrim) GÜÇLERİ NE YAPMALI? -1- (Fikri Günay) (Fikri Günay)
- CHP İLK DEFA ‘SOSYAL DEMOKRAT’ PARTİ GİBİ! (Fikri Günay)
- DEMOKRASİ (devrim) MÜCADELESİNDE FİGÜRAN OLMA(ma)K! (Fikri Günay)
- AKP, KAZANAMAYACAĞI SEÇİMİ YAPAR MI? (Fikri Günay)
